AHLAK EKONOMİNİN İTİCİ GÜCÜDÜR

yazar:

kategori:
17.Yy da sanayi devriminin başlaması ve Adam Smith’in ekonominin incili olarak kaleme aldığı “Milletlerin Zenginliği” yapıtı ile ekonomik düzenin, piyasaların ve iktisat politikalarının başladığını literatür kaynaklarından ulaşmaktayız.  Ahlak dediğimiz kavram aslında ekonominin en büyük itici gücüdür çünkü ortaya atılan her bir düşünce,teori ve fikir ülkelerin ekonomi anlayışını derinden etkilemiştir. Kapitalizmin temel zeminini oluşturan ahlak şüphesiz Protestan ahlakıdır. Martin Lutherin ortaya attığı fikir dönemin katolik zihniyetine ve kilise baskısına karşı çıkmış faize ses çıkarmamış ve karı da üretim kadar kutsal görmüştür ayrıca Protestan zihniyetin barındırdığı disiplin, birikim yapma ve özel mülkiyet anlayışı kapitalizmi beslemiş ve bu olguyu büyütmüştür ama zamanla bu Protestan ahlakı anlayışını kaybeden kapitalizm içinde yaşayan bireyler aşırı birikim sonucunda şımarmış çalışma anlayışı ve disiplini kaybetmiş bireyler hazırcılığa alışmış kötü alışkanlıklara sahip olunmuş ve kapitalizm kendi içinde kendi ahlaki felsefesini kaybederek kontrolsüz olarak büyümüştür. Özellikle Avrupa kıtasında görülen bu durum Asya kıtasında farklı gelişme göstermiştir özellikle Asya kaplanları olarak bilinen Malezya,Japonya,Tayland,Güney Kore gibi ülkeler Protestanlık ahlakından farklı olarak yeni bir ahlaki anlayışı benimsemişlerdir.  Konfüsyüçlük gibi ahlaki akımlar ve bu akımın bahsettiği ekonomiyi canlandıran çalışma ve erdemliliği savunan anlayışlar günümüzün Asya ülkelerinde ki ekonomik gelişme ve büyüme oranlarının zeminini oluşturmuştur. Max Weber ekonomik gelişmeye katkı sağladığına yönelik Protestanlık ve Yahudiliği savunurken Katolik inancı ve İslam dininin benimsediği kuralların ekonomik gelişmenin önüne engel olduğunu savunmuştur. Bu anlayışı savunmasının en önemli nedeni Katolik ve İslam dini görüşlerinin faizi yasaklamasıdır faiz ahlaki olarak kötü bilinirken Yahudilik ve Protestanlık görüşlerinde faiz ile ilgili olumsuz yorumlar yapılmamıştır. İslam dini ise faizi yasaklamakla kalmayıp faiz ile ilgili olarak sert ve kesin kurallar ortaya koymuştur. Kuran-ı Kerim’de de faiz ile ilgili olarak 
“Ey İman edenler Allahtan korkun ve artık faizin peşini bırakın eğer gerçekten müminler iseniz ” hükmü geçerlidir. 
Bu ayette de görüldüğü üzere faizin kesin yasak olduğu belirtilmiştir. Max Weber İslam ile ilgili görüşlerini açıklarken İslamın içinde barındırdığı çalışma anlayışı, tembelliği reddeden görüşü ve helal kazancı görmezden gelip üstün körü bir açıklama yapması Weber’i eleştirdiğimiz noktalardır. 
Weber’in çalışma ve disiplini ön plana koyarak övdüğü Protestanlık anlayışının aynı benzeri İslam literatüründe de mevcuttur. En büyük İslam literatürü Kuran’ı Kerim’de çalışmayı teşvik edici tembelliğe ise karşı olarak bir çok ayet geçmektedir. Örnek olarak İnşirah süresinin 7. Ayetinde “Feiza ferağte fensab ” Boş olduğunda tekrar kalk ve yorul asla boş durma ayeti ile çalışmayı teşvik etmek boş zamanı değerlendirmek öğütlenmiştir. 
Tüm ekonomilere ön ayak olan ve hareket noktası olarak gösterilen ekonomi ahlakı bölgelere göre farklı bir anlayışta olduğunu söyledik. Dünyanın her yerinde hakim olan kapitalizm anlayışı ve onu besleyen Protestan ahlakı ve bazı Asya ülkelerinin Konfüsyüçlük anlayışını ve ahlaki görüşünü ekonomilere yansıtıp ekonomik büyümeye katkı sağladıklarından bahsettik. 
Türkiye ve bir çok İslam ülkesi de kendi ekonomi ahlakı anlayışını oluşturmalıdır. İslam literatüründe geçen tüm kural ve kaideler ciddiye alındığı zaman ekonomik büyümeye ciddi anlamda katkı sağlanacaktır. Yüce dinimiz İslamın kapitalizmin ahlakını oluşturan Protestanlık anlayışından çok daha üstün,ilkeli ve ahlaklı bir anlayışı vardır. Ekonomik birikim yapmak , ekonomik büyümeyi sağlamak sadece faizi serbest kılmaya bağlı değildir. Dünyayı faiz gibi bir boşluğa atan lobicilerin kurduğu oyun tarih boyunca varlığını sürdürdü faizi ortadan kaldırmak günümüz ekonomik düzeni için çok büyük bir ütopya ,ama faizin mevcut etkisini kırmak mümkün tüm dünya ülkelerinden farklı olarak yeni bir ekonomi ahlakı kurmak şarttır. Türkiye ve diğer tüm İslam devletlerine İslam ekonomi ahlakını yeni düzenlemelerle öğretmek ve sistemin tam anlamı ile oturtulması gerekmektedir. Sistemde faiz Kuran’ı Kerim’de geçtiği gibi yasaktır. Bununla birlikte İslam Ekonomi ahlakının çalışmaya, helal kazanca, disipline verdiği önemler ön plana çıkarılacaktır. 


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir